Defne: Yaprakları güzel kokulu bir bitki türü.
Demre: Noel babanın doğduğu kent
Deren: Derleyen, toplayan
Deren, Seren: çiçekleri derleyen
Derin: Yüzeyi tabanına uzak olan
Derya: Deniz, çok bol, gönül
Didem: Gözüm
Dilan: Düğün, oyun, halay
Dilruba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
Duru: Saf, berrak
Dünya: Yeryüzü
Dal: Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Dalya: Yıldız çiçeği
Damla: Az miktardaki su
Defne: Bir kokulu bitki
Dehna: Kumun rengi dolayısıyla Arabistan'da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı.
Demet: Bağlanmış çiçek topluluğu, ışık huzmesi
Denef: Beyaz renkli ipek kumaş.
Derman: Çare, tedavi
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Deste: Demet, bağlanmış olma hali
Destina: Alın yazısı, kader.
Deva: İlaç, çare.
Devin: Hareket; hareket et, hareketli ol
Devlet: Büyüklük, kudret, varlık, orun
Diba: Atlas, ipek kumaş.
Didar: Yüz, çehre.
Dide: Göz (Arapça)
Dila: Gönlümü çalan.
Dilan: Gönüller, yürekler
Dilara: Gönül süsleyen güzel
Dilasa: Huzur veren dinlendiren.
Dilay: Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder